ORYANTASYONDA NE UMDUK NE BULDUK!!!
Kurumsal hayat dedikleri altın
yaldızlı yazılarla, ışıklı tabelalarla çevrili bir yermiş gibi hissettirilir
hep. Koca koca Ceo’la çıkıp ‘biz daha kurumsalız, hayır biz’ nidalarıyla aşık
atarlar birbirleriyle. Bizde kurumsal firma deneyimi peşinde koşan avareler
olarak dolaşır dururuz.
İlk kurumsal firma gününde
beklenti zirvededir haliyle. Artık patronun iki dudağı arası yoktur, artık
bilmem kaç derecede yıkayacaklar, pardon değerlendirecekler beni, öz güveni
yakamızı daha dik konuma almamıza gerekçe olur. Kurumsal firma oryantasyonu
diye bir şey var. Bildiğin bu çaycı, bu muhasebeci, bu satın almacı uzak git,bu
müdürün müdürü… Oryantasyon eğitim salonunda bir iki anlatım, ele tutuşturulan
birkaç katalog, kim çizdiyse geri dönüp bakmamış belli bir organizasyon şeması.
Şaka şaka o kadar da değil belki de biraz dramatize de mi etmeyelim? İlk gün
heyecanı içinde ayaklarımızın canının çıktığı kurumsal yeni gıcır ayakkabılarla
gün giderken ayaklar gitmemeye niyet eder. Ama vazgeçmek yok oryante olmaya
devam! Sonra bu süre değişir kurumdan kuruma. Kimi iki saatte bitirir, kimi bir
hafta takıl burada diye kendi habitatında tutar. Şahsen nasıl kurumsalım diyen
bir firma bilgisayarda organizasyon şeması ve görev tanımlarına bir hafta
bakacaksınız demişti bana. Bildiğim bakacağım. E dedim benim ilk işim iş
tanımlarını düzenlemek olmayacak mı? O halde bir yandan ona da başlayalım
ucundan.Hayır dedi. Ve Coca cola’dan gelen kallavi bir idari işler müdürü de
benime aynı kaderi paylaşmaktaydı. Arada daraldı bir departmana ineyim dedi, vallahi
kulağından tutup getirdiler. O anda dedim ki, kurumsaldan ne anlıyor bu
firmalar. Abartmayın arkadaş, kimin ne yaptığının belli olduğu her şirket
dereceli olarak kurumsaldır bence. En fena ben olacağım diyorsan o ayrı.
Oryantasyonda kimseyle tanıştırmama eğilimi olanları da gördü bu gözler. Benden
önce ki üçüncü gün gelmemiş, haber bile vermemiş. Şimdi ben içime düşen kurda
bir dur desem de hak verdim ya gidersem, değil mi ama? Tüm bunlar olup biterken
her iş değişikliği kişi üzerinde ülke değiştirmiş hissi yaratır genelde.
Kurumlar canlı bir organizma malumunuz, huyu, suyu, duruşu, tavrı farklı. Bu
oryantasyon meselesinin özü de gel kardeş hoş geldin beş gitmezsin inşallah
demektir birazda.
Biz böyleyiz deme durumudur
aslında. Kurum kültürünü az çok resmedersin, o resimde adayın kendine yer
bulması için yardımcı olursun. Ama bizde ki bilmem kimler ne yapıyormuş merakı
yok mu o fena. Senin kurumunun eti belli butu belli, çapı belli çevresi belli.
Derler ya kalıbının adamı ol. İşe aldın, seçtin, güvendin, bir güzel monte et
mevcut sisteme işte bu kadar basit! Buradan bu işi layığıyla yapan, adayların
uyumunu hızla sağlayan uygulamaları yapan profesyonellere ve kurumlara selam
olsun. Benim meselem ötekilerle….
Yorumlar
Yorum Gönder